İlk etapta görülen en önemli problemler, %100 ithalatçı konumda olmamız ve zamanla ortaya çıkan tedarik sıkıntıları olarak belirlenmiştir. Bu ürün özelinde, potansiyel müşterilerimizden birinin sağladığı bilgilere göre geçen yıl ithalatta yaşadıkları sıkıntı sebebiyle 500 bin siparişi geri çevirmek zorunda kaldıkları öğrenilmiştir. Ülkemizin önde gelen güç elektroniği sanayii temsilcileri, her geçen gün daha da minyatürize olan elektronik sistemlerin rekabetçi pazarında aynı ürünü daha ucuza, düşük hacimli ve daha verimli şekilde elde etmenin hem ulusal hem de uluslararası pazara ciddi bir katma değer sağlayacağı görüşünde birleşmişlerdir. Savunma sanayiinde kullanılan ve oldukça pahalı olan özel üretim YIG (yttrium iron garnet) ferrit çekirdeklerdeki boyut problemi, kontrol ve haberleşme mekanizmalarında kullanılmak için ideal olan kabiliyetlerin arttırılması belirtilen problemlerdendir. Ayrıca, uzun sürelerde kullanılan güç kartlarında, gerilim düşürücü trafo ve elektromanyetik filtreleme amacıyla kullanılan endüktörlerde ısınma problemi ARGE departmanlarını yeni malzeme araştırmalarına itmektedir.

Ülkemiz, elektrikli trafo ve elektrik motoru üretim ve ihracatında oldukça başarılı olmasına rağmen, sektör temsilcileri ile yaptığımız görüşmeler göstermektedir ki, hem hammadde hem de tasarım konusunda halen dışa bağımlı konumdayız. Bu durum sürdürülebilir olmadığı gibi dış ticaret açığına da ciddi katkı sağlamaktadır. Problemin esasında, ülkemizde güç elektroniği ve elektrik makinaları sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların hiçbirinde yerli nüve üretimi ve tasarımı yapılmamasıdır. Bu nedenle de, Dünya'nın ileri gelen ülkelerinde, elektromekanik sektöründe meydana gelen yeniliklerin iki, hatta üç nesil geriden takip edilmesi söz konusudur.

Elektronik sektöründe, malzeme kullanımına bağlı yeni ürün ve ürün grupları, genellikle minyatürize olma, verimli olma ve çok farklı çevre koşullarına göre kararlı olma gibi kıstasları beraberinde getirir. Bu problemlerin üstesinden gelmek ve yeni ürünleri küresel pazarda kullanıcıya sunmak için genellikle tasarım farklılıkları geliştirilir. Ancak ortaya konan üç parametrenin de esas çözümü manyetik nüve kaynaklıdır. Başka bir deyişle, eğer manyetik nüvede herhangi bir şekilde iyileştirme gerçekleştirilirse, bu durum hem tasarıma hem de verimliliğe doğrudan etki yapacaktır. Ancak söz konusu koşulların sağlanması derin bir know-how içerir ve sadece elektrik-elektronik sektöründe çalışan profesyonellerin çözümleyebileceği bir problem değildir.

En önemli değer önerimiz, elektronik komponentlerin, aynı güç ve frekans değerlerinde küresel piyasada sunulanlardan %50 oranında daha hafif, daha az hacimli ve daha az sargılı olacak olmasıdır. Bu minvalde, Megahertz (MHz) mertebesinde çalışabilen, 1,6 Tesla (T) doyum indüksiyonuna kadar çıkabilen, 5-1000 gr aralığında ağırlıklara sahip, manyetik geçirgenliği 10^3-10^6 aralığında değişen, 200 W/cm^3 altında güç kaybı gösterebilen manyetik nüveli elektronik komponent üreteceğiz.

Piyasada sunulan ürünlerin, hem birbirlerine hem de geleneksel ferrit çekirdeklere olan üstünlükleri kütle/hacim oranlarıyla ölçülmektedir. Ürünümüzün, yerli ve yabancı piyasalardaki rakiplerinin muadil ve aynı ürünlerine göre sunduğu en önemli değer önerisi kütle/hacim oranının yüksek olması. Bunu, aynı kütleye sahip ancak daha az hacim kaplayan ürün üretimi ile gerçekleştirebileceğiz. Öte yandan, çalışma frekansı ve güç kayıplarında da ürünümüz üzerinde yapacağımız mekanik, termal ve manyetik müdahaleler ile rekabet edebilir olacağız. Doyum indüksiyonu malzemenin önemli manyetik karakteristiklerindendir ve geliştirilebilir bir özelliktir. Ürünün hammaddesinde yapacağımız çeşitli modifikasyonlar ile muadillerine göre bu niceliğin arttırılması da mümkün kılınacaktır. Sektörel farklılıklara binaen oluşturacağımız veri tabanı ile farklı taleplere karşılık verebilecek aynı fiziksel özelliklere sahip ürünleri üretebileceğiz. Burada en önemli ayırt edici noktalardan biri de manyetik geçirgenliktir. Manyetik geçirgenlik değerini hem hammadde, hem de çekirdek üretim aşaması ve üretim sonrası yapacağımız müdahaleler ile arttırıp azaltma kabiliyetine haiz olabileceğiz. Bu durum ARGE süreçlerinin bir sonucu olacaktır.

Hedeflediğimiz global pazarda, ITC verilerine göre elektrikli transformatör, statik konvertör, doğrultucu, endüktör ve bunların parçalarının satıldığı bir Pazar hacmi 120 Milyar USD civarındadır. Ürünü sadece endüktör (filtre bobin vb.) pazarı olarak değerlendirdiğimiz de ise yaklaşık 16 Milyar USD lik bir pazarı mevcuttur. Küresel pazar özellikle 2020 - 2021 geçişinde önceki yıllara göre çok büyük bir artış göstermiş ve % 20 lik bir büyüme kaydetmiştir.

Pazarın ana aktörleri, başta Çin olmak üzere, ABD, Almanya ve Japonya'dır. Elektrikli transformatör, statik konvertör, doğrultucu, endüktör ve bunların parçalarının ihracatında, Çin 35 Milyar USD, Almanya 12 Milyar USD, ABD 6 Milyar USD ve Japonya 5 Milyar USD kazanç sağlamıştır. Türkiye'nin bu pazardaki payı da yaklaşık 1 Milyar USD civarındadır. Bu pazarda ürünümüzün benzerini global pazarda üretip, satan direkt rakiplerin bazıları şöyledir;

1. Vacuumschmelze GmbH. (Şerit ve Nüve) – Almanya
2. Metglas (Şerit ve Nüve) – Japonya
3. King Magnetics (Nüve) – Çin 

Buradaki rakiplerimizin tamamı ülkemizde doğrudan satış yapmamasına rağmen (Temsilcilik, distribütörlük, vs.) e-ticaret siteleri ve Pazar yerleriyle küresel ve ulusal müşteri segmentimize hitap etmektedirler. Ürünümüzün içeriği açısından tamamen farklı ancak işlevsellik olarak muadili sayılabilecek ürünlerin başında Ferrit ve Elektrik çelikleri gelmektedir. Ferrit çekirdekler ürünümüzün yüksek frekansta çalışması ve hafifliği gibi özellikleri ile rekabet etmeye çalışırken, elektrik çelikleri, sadece yüksek doyum indüksiyonu özelliği ile rekabet etmektedir.

Yenilik ve ürün çeşitliliği açısından en büyük ve en ciddi rakibimiz Alman Vacuumschmelze (VAC) Gmbh firmasıdır. Bunun nedeni, hammaddeyi Hanau’da bulunan tesislerinde üretmeleri, çeşitli kompozisyonlarda, boyut ve kalınlıklarda nanokristal şerit üretme kapasitelerinin var olması ve oldukça büyük, geniş imkanlara sahip bir ARGE laboratuarlarının olmasındandır. Firma, birkaç basamak sonrası için hedeflediğimiz elektrik makinaları üretim safhasına gelmiş ve elektrikli araçların birçok komponentini müşterilerine tedarik edebilmektedir.

İş planımızın en önemli katma değer getiren yönü, elektronik komponentlerin nüvelerini firmamız bünyesinde, önemli bir ARGE çalışması sonucunda üretiyor olmamızdır. Elektronik sektörünün üretmesi en zahmetli ve bir o kadar da maliyetli kısmı nüve imalatı, geometrisi, tasarımı ve boyutları olduğundan, nüve üreticileri sektörün kalbini oluşturmaktadır. Öte yandan, sektörün boyut, performans ve maliyet açısından beklentilerine hem malzemede yaptığımız değişiklikle hem de üretim de yaptığımız ileri teknoloji çözümlemelerle cevap verebiliyoruz. Ürettiğimiz elektronik komponentlerin, konvansiyonel (ferrit, demir tozu, permalloy, vb.) malzemelerle ve üretim yöntemleriyle üretilenlerden daha hafif, daha verimli ve çevresel koşullara daha dirençli olmasına imkân veriyoruz.

Ülkemizin, söz konusu ürünün üretilmesi için ihtiyaç duyduğu hammadde ithalat problemini ortadan kaldırıyoruz. Ancak, projeye konu elektronik komponentlerin, yeni nesil alaşımlarla üretilmesi, önemli bir know-how ve üretim hattı gerektirdiğinden, firmamızın bu konuda kendini koruma altına aldığını da belirtmek isteriz. Firmamız, geliştirdiği teknolojiyle ve transformatör, elektrik motoru ve jeneratör üretiminde de kullanılabilecek olan söz konusu malzemeyle, yerli elektrikli araç üretimine getireceği yenilik ve yerlileştirme oranlarında, ortak çözümler sunacağız.

Küresel pazarda, yeni bir malzeme ve üretim yöntemiyle geliştirdiğimiz elektronik komponentler, tasarım ve malzeme konusunda yeni ufuklar arayan global elektronik sektörüne ciddi bir katkı sağlayacaktır. Firmamızın başvurusunu yaptığı patentle ve ikili anlaşmalarla, üretilecek nüvelerin hem elektronik komponent olarak hem de çıplak nüve olarak sektöre yeni bir soluk getirecek ve ciddi bir talep alacak olması beklenmektedir.

Sunay Türkdoğan (Elektrik-Elektronik Müh. / Doç. Dr.) Yalova Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümü öğretim üyesidir. 2009 - 2015 yılları arasında Arizona/Texas/ABD'de Arizona State Üniversitesi'nde Lisansüstü eğitimlerini tamamlayıp yurda dönmüştür. Kendisi, Dünya'da "Beyaz Lazeri" ilk bulan ekipte çalışmış ve Yarıiletken/Elektronik sektöründe Dünya çapında bir üne kavuşmuştur. Ülkesine döndüğünden beri de yarıiletkenler, güç elektroniği, devre analizi, tasarımı, modellemesi üzerine akademik ve ticari faaliyetlerde bulunmuş, birçok firmaya danışmanlıklar vermiştir. Firmamızın ARGE Direktörlüğü görevini üstlenmiş ve bilgi birikimiyle, ürün gamımızı arttırma konusunda bizlere destek verecektir. 

Enes Adıgüzel (Enerji Mühendisi), Elektrik Makinaları ve Güç Elektroniği konularında enerji verimliliği, Maxwell 3D ile simülasyon ve modelleme, gerçek zamanlı ölçüm ve parametre analizi, deneysel ölçüm sistemlerinin kurulumu ve Elektrik Motoru tasarımı konularında akademik ve ticari faaliyetlerde bulunmaktadır. Kendisi Enerji Mühendisidir ve firmamızda tasarım, simülasyon, teknik çizim ve 3D yazıcı kullanımıyla SMD tasarımları yapmaktadır. ARGE personeli olarak tam zamanlı faaliyet göstermesinin yanında, Enerji Sistemleri Mühendisliği alanında Yüksek Lisans yapmaktadır.